İzmir’de gözaltına alınan gazetecilere haberleri soruldu

İZMİR – İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında, 13 Şubat günü Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Delal Akyüz ve Tolga Güney, JINNEWS muhabiri Melike Aydın ve DEM Parti basın çalışanı Fatma Funda Akbulut İzmir’deki evlerinde gözaltına alındı.

“Terör Örgütü üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alınan gazetecilerin gözaltı süresi bugün doluyor. İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü’nde tutulan gazetecilerin ifadelerinin alınmasına akşam saatlerinde başlandı.

İfadelerinde gazetecilere İHD’li avukatlardan Nehir Bilece, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) avukatlarından Muhammed Ünsal ve ÖHD İzmir şubesi avukatları eşlik etti. İfade işlemleri devam eden gazetecilerin yarın savcılığa çıkarılması bekleniyor.

İfadelere eşlik eden avukatlar, gazetecilerin “gazetecilik faaliyetleri” nedeniyle gözaltına alındıklarını belirtti. Basın açıklaması haberleri, ÇED raporları, işçi direnişleri, çevre ve ekoloji haberleri gibi haberler “örgüt faaliyetleri” kapsamında sayıldı. Gazetecilere sorulan soruların içeriğinde geriye dönük bir yıllık telefon kayıtları, gazeteci, çevre hakları savunucuları, KHK’li akademisyenler, parti temsilcileri ve avukatlar ile yapılan telefon görüşmeleri yer aldı.

‘TERÖR DENİLEREK GAZETECİLERİN HAKLARI TÖRPÜLENİYOR’

MLSA avukatlarından Muhammet Aslan, soruşturmandaki gizlilik kararıyla savunma hakkının kısıtlandığını belirtti. Gazetecilere faaliyetlerinin suç kapsamında ele alınamayacağını dile getiren Aslan, şunları söyledi:

“Gizlilik kararıyla ancak soruların sorulması ile iddialar hakkında bilgi sahibi olduğumuz dosyada gördük ki sorgulanan tamamen gazetecilik faaliyetleri. Dahası gazeteciyi koruyan mekanizmalar adeta artık sıradan bir biçimde yok sayıldı. Haber kaynağının gizliliği ilkesi, gazetecinin evinde arama yapılmasına, dijital materyallerine el konulmasına, telefonlarının dinlenilmesine cevaz vermez. Hiçbir somut, ciddi bir gerekçeye dayanmadan kamu yararı güdülmeksizin terör denilerek gazetecilerin hakları törpüleniyor.”

(HABER MERKEZİ)