Edirne’de kuraklık nedeniyle ayçiçeği ekili tarlalar kurudu
Yurt genelinde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi olumsuz etkilerini göstermeye başladı.
Kış yağışlarını yeteri kadar alamayan Edirne’de, kuraklık meydana gelirken, ayçiçeği de olumsuz etkilendi.
Ayçiçeğinin gelişimi durdu
Bölgede süt olum devresindeki ayçiçeğiyle ekili bazı tarlalar kuruyup çatlamaya başlarken, ürün gelişimi de durdu.
Üretici tarladaki ürününün tamamen kurumasından endişe etmeye başladı. Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, gelişimin aşırı sıcaklara denk gelmemesi için ayçiçeğinin artık daha erken ekilmesi gerektiğini söyledi.
“Küresel ısınmayı tüm benliğimizle, ürettiğimiz ürünlerle, yaşamımızda tamamen hissediyoruz”
Ayçiçeğinde birinci önceliğin, bitkiye uygun ortamı sağlamak olduğunu dile getiren Kaya, “Ürünü gerek ekim zamanında gerekse diğer aylarda doğayla baş başa bıraktığımızda, bu gibi durumlarla karşılaşabiliyoruz. Özellikle son zamanlarda son derece fazlaca hissettiğimiz küresel ısınma gibi bir gerçek var, en önemli neden bu. Bu yüzden iklimler değişti, kış daraldı. Daha önce buğdayın ekim ayı, ekim ayıydı ama maalesef kasım ayına geldi. Yine aynı şekilde ayçiçeğinde nisan ayı, bizim için ekim ayıydı. O da artık yavaş yavaş öne çekilmeye başlandı. Normalde 5-6 ay süren kışlar artık 3-4 ay sürmeye başladı. Birinci neden bu. Artık kesinlikle küresel ısınmayı tüm benliğimizle, ürettiğimiz ürünlerle, yaşamımızda tamamen hissediyoruz.” diye konuştu.
“Bu dönemde bitkiye aslında yağıştan ziyade serin hava gerekiyor”
Çiftçilerin mümkün mertebe toprakta su kayıplarını önleyecek işlemlere dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Kaya, “Bir diğer önemli nokta da ayçiçeği gibi yazlık ürünlerdeki ekim zamanı. Artık bu ekim zamanının yavaş yavaş çok daha öne çekilmesinde fayda var. Nitekim biliyorsunuz; Çukurova’da şubat ayında ekiliyor. Bitkinin 3 tane temel öğesi var. Bunlardan en önemlilerinin başında süt olum devresi ki şu anda ayçiçeğinin olduğu dönem. Bu dönemde bitkiye aslında yağıştan ziyade serin hava gerekiyor, rüzgar gerekiyor. Çünkü süt olum devresinde olan aşırı sıcaklar, verimi yüzde 30-40’a varan şekilde etkiliyor. Bu süt olum devresinin bu sıcağa denk gelmemesi gerekiyor, serin havalara denk gelmeli. Mesela Çukurova’da bu süt olum devresinin nisan ortasında, serinliğin fazla olduğu, sıcaklığın fazla hissedilmediği döneme denk gelmesi sağlanıyor. Çünkü verim için mutlaka bu şart. Bu saatten sonra bu çerçevede ne yaparız? Bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Kesinlikle ekimi ona göre ayarlayacağız.” dedi.
“Eğer kuraklığı dikkate alamazsak, onunla mücadele etme şansımız yok”
Ayçiçeğinde artık kuraklığa dayalı tohumlar yetiştirilmesi gerektiğinin de altını çizen Kaya, “Bir diğer önemli noktalardan bir tanesi, uzmanlara düşüyor. Artık küresel ısınmayı tüm benliğimizde hissediyoruz. Artık ne yapacağız? Kuraklığa dayanıklı ayçiçekleri yetiştireceğiz. İşin Ar-Ge kısmına önem verilmeli ve devlet tarafından da bu tür şeyler artık teşvik kapsamına alınmalı. Eğer kuraklığı dikkate alamazsak, onunla mücadele etme şansımız yok. Çünkü tüm tarlaları sulayamayacağımıza göre, onunla yaşamayı öğrenmeliyiz.” diye konuştu.
“Bazı araziler var, gerçekten biçilmeden kalır”
Edirne’nin Değirmenyeni köyünde üreticilik yapan Yahya Kemal Güler, bazı tarlaların biçilemeyecek kadar kötü durumda olduğunu söyledi.
Güler, “Biçilmeden kalır, o kadar kötü. Şu anda 130 – 140 kiloluk ayçiçeği biçen adam anca masrafını alır. Bazı araziler var, gerçekten biçilmeden kalır. Bizde kış kurağı da vardı. Bizim yerlerimiz kumsal. Bunlara artık devletimiz bir destekleme mi çare olur yoksa süspansiyonlar, önlemler mi olur bilmiyorum.” dedi.
“Tarlam biçilmeyecek duruma geldi”
Üreticilerden Alaaddin Duvan da ürününe güvenip, borç bile yapamayacaklarını anlattı. Duvan, “O kadar kötü ki ürüne güvenip, borç bile yapamayız bu saatten sonra. En büyük sebebi, kuraklık. Bu sene çok kurak geçti. Geçen sene en azından masrafımızı karşılayacak kadar ürün almıştık. Bu sene kış kurağı da oldu, yağmur da yok. Dolayısıyla tarlam biçilmeyecek duruma geldi. Dediğim gibi güvenip, borç bile yapamam. Belki de hiç biçmeyip, bozup buğday ekeceğim.” diye konuştu.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)